Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 14 Ağustos 2001 tarihinde Türkiye’nin 39’uncu partisi olarak kuruldu. Yarın 21’inci kuruluş yıl dönümünü kutlayacak olan AKP, Bilkent Oteli Konferans Salonu’nda 74 kurucu üye ve partiyi destekleyen bağımsız milletvekillerinin katıldığı programla 14 Ağustos 2001’de görücüye çıktı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın otele girişi, kameralarla salona canlı olarak yansıtılırken, Erdoğan uzun süre ayakta alkışlandı. Erdoğan yerini aldıktan sonra İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili partinin kabul edildiğine dair belgeyi Erdoğan’a verdi.
Daha sonra, partinin amblemi olan ”Parti amblemli AK Parti” yazılı afiş açıldı. Program, 2 sunucu tarafından okunurken, salonda ”Conquest of Paradise” (Cennetin Fethi) parçası çalındı.
Öte yandan Tayyip Erdoğan’ın da aralarında yer aldığı, 13’ünün kadın olduğu toplam 74 üyeden oluşan Kurucular Kurulu üyeleri teker teker özgeçmişleri okunarak tanıtıldı.
Ardından partinin ilkeleri açıklanmadan önce, Mustafa Kemal Atatürk ve ülkeye hizmeti geçenler için saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
DÜNYAYLA BÜTÜNLEŞME İDEALİ…
Açıklanan programda, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, demokrasiyi önce kendi içinde yaşayacağı ve yaşatacağı belirtilerek, parti içi denetimin, demokratikleşme ve atılım projesi çerçevesinde oluşturulduğu ifade edildi. Partinin ilkelerinin amacı, toplumsal merkezin, siyasetin merkezine taşımaya yönelik olduğu ifade edilen programda, ”Yani kendini unutmadan, dünyayla bütünleşmeyi ideal edinmiştir. Devlet mekanizmasının işlemesini kolaylaştırırken, toplumsal alanı geniş tutmayı hedeflemektedir. AK Partinin ilk ilkesini, ulusal bütünlüğümüz ve cumhuriyetimizin bölünmez yasasının teminatı olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası belirliyor” denildi.
Açıklanan programda, bu çerçevede, TBMM tarafından onaylanmış Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi belgelerinin de temel referans kabul edildiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
UZLAŞMACILIK
”AK Parti’nin söylemi, kültürel bağlarımızı biçimlendiren toplumsal değerler ile evrensel değerleri de veri kabul eden sade, tutarlı, güncel ve gerçekçidir. Diyaloga açıktır, uzlaşmacıdır.
Genelden demokrasi gayesi ile yola çıkan AK Parti’nin örgütlenme ilkesi bir ilk oluşturuyor. AK Parti, en alt kademesinden genel başkanına kadar Türkiye’de görev süresini sınırlandıran ilk partidir. Örgütlenmede ayrımcılığı kabul etmez. Her türlü gelişmeye açıktır.
İNTERAKTİF DEMOKRAT LİDER
Adalet ve Kalkınma Partisi liderliğin bilincinde olan, ancak, partiyi liderlik sultasına dönüştürmeyen bir yapı ile siyasi hayata ”merhaba” diyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin lideri demokrat ve interaktiftir. Katılımı ve kolektif karar almayı benimser. Açık, inanılır, tutarlı ve ilkelidir.
EN GENİŞ ÖZGÜRLÜK VAADİ
Ak Parti, temel hak ve özgürlükleri mümkün olan en geniş sınırlar içinde temel kabul eder. Toplumsal özgürleşmenin esasını bireysel özgürlüklerde arar. Temel hak ve özgürlüklerde gerçekçi olmayı gaye edinir.
Din ve vicdan, düşünce, ifade ve girişim özgürlüğünü vazgeçilmez ilkeleri olarak kabul eder. Din olgusunu toplumu ayrıştıran değil, bütünleştiren bir olgu olarak görür.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hukuk anlayışını, toplu olarak birarada yaşamanın ortak güvencesi olarak hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığı oluşturur. Adaleti yalnız yargı kararlarının ifadesi konusunda değil, bunların toplum ve devlet hayatında bütün faaliyetlerdeki gözetilmesi gereken bir ilke olarak da benimser.
YEREL YÖNETİMLER GÜÇLENMELİ
AK Parti demokrasiyi bir siyaset tarzı, yönetim ve denetim biçimi olarak görür. Toplum mutabakatına dayalı demokratik bir Anayasa’nın oluşturulmasını benimser. Demokrasiyi tüzüğünün vazgeçilmez bir ilkesi olarak, ilkeli ve ahlaklı bir siyasi faaliyet göstermeyi taahhüt eder.
Devlet ilişkilerinde güven esasına dayalı, hakları savunmayı hedefleyen Adalet ve Kalkınma Partisi, küçük ama ancak güçlü bir devlet modelinden yanadır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi yanlısıdır.
LAİKLİK DEMOKRASİNİN TEMİNATIDIR
Hak, adalet ve özgürlükleri merkez alan demokratik, laik bir hukuk devletini savunur. Laiklik, demokrasinin teminatıdır. AK Parti, laikliği her türlü dini inanç karşısında devletin tarafsızlığı olarak görür. Laiklik, bireyi değil, devleti sınırlayan bir anlayıştır. Ayrıca laiklik toplumsal barışın temel ilkesidir.
Ekonomik gelişimin kaynağı ve hedefi olarak insanı temel alan Adalet ve Kalkınma Partisi, piyasa ekonomisinden yanadır. Küreselleşmenin risklerini, faydalarıyla dengelemeyi amaçlar. Devleti, ekonomideki işleri düzenleyici, denetleyici olarak tanımlar. Üreten ekonomi için kaynakların bilgiye, teknolojiye, yeniliklere dayalı olarak seferber edilmesini ister.
FARKLILIKLARI ZENGİNLİK OLARAK KABUL EDER
Toplumsal değerlere ve geleneklere saygıyı, ulusal kültürün sevilmesini, toplum içindeki farklılıkların zenginlik olarak kabul edilmesini ve çoğulculuğu, toplumsal refahın geliştirilmesini, gençlerin ve kadınların toplumsal hayatta daha etkin hale getirilmesini ana toplumsal ilkeleri olarak benimser.
DİNİ EĞİTİMİ KİŞİLERİN KENDİ İSTEKLERİNE BIRAKIR
Hiçbir ayrım ve kısıtlamaya tabi tutulmadan herkesin yetenek ve ilgileri doğrultusunda eğitim almasını hedefler. Her türlü değişim ve gelişime açık bir eğitim sistemini öngörür. Özgür ve sorgulayıcı bir eğitimden yanadır. Dini eğitimi kişilerin kendi isteklerine bırakır. Eğitimde özelleştirmeden yanadır. Sağlık hizmetlerinin süratli yerine getirilebilmesi için yerelleşme ve özelleşme yanlısıdır. Kamusal ve özel sektörün ortak olabilecekleri yerel sağlık şirketleri kurulmasını yöntem olarak benimser.”
HÜZMELER SİLSİLESİ
Programın okunduğu salondaki platformun arkasına ”Aydınlığa açık, karanlığa kapalı” yazılı bir afiş yerleştirilirken, salonun sağında ve solunda Atatürk’ün fotoğrafı asıldı. Recep Tayyip Erdoğan, tanıtım toplantısı sonrasında parti ambleminde bulunan ampule ilişkin soru üzerine, ”Türkiye’nin aydınlanması için en yüksek watt hangisi ise ona ihtiyacımız var” dedi. Ak Parti’nin bu ampulle aydınlığa açık, karanlığa kapalı olduğunu kaydeden Erdoğan, ampulün etrafındaki 7 okun Türkiye’deki 7 bölgeyi ifade ettiğini söyledi. Erdoğan, ”7 bölgeyi de bu noktada aydınlatacak bir hüzmeler silsilesine sahip sürekli aydınlık diyoruz” dedi.