Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, 15 Temmuz 2016'da Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki FETÖ yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası bu kez başka tarikatların 'dokunulmaz' olduğunu söyledi.
2021'de TSK'dan 'kadrosuzluk' gerekçesiyle emekli edilen kurmay albay Güray Belhan'ın kitabından alıntılar yapan Terkoğlu, ilk olarak yazarla ilgili "Hakkında FETÖ’cü savcılar tarafından soruşturma açılmış. Neyse ki ceza almadan kurtulmuş. Bu geçmişi nedeniyle 15 Temmuz'un ardından, Genelkurmay Karargahı'nda, Askeri Ataşe Yönetim Şube Müdürlüğü'ne getirilmiş. FETÖ’nün yıllarca kontrol ettiği sistemi değiştirmeye çalışmış" bilgisini verdi; ardından şunları kaydetti:
TSK'DA TARİKAT YÜZÜĞÜ
Peki 15 Temmuz’dan sonra ne değişmiş?
Yanıtı belli. Bu kez başka tarikatlar 'dokunulmaz' olmuş. Belhan, TSK içindeki tarikatçılarla karşı karşıya kalmasının hikâyesine kitabında yer veriyor.
'Komuta Kurmay Eğitimi'nin sonunda hatıra olarak yaptırılan dönem yüzüğünün tasarımında yaşanan tartışmayı Belhan anlatıyor. Atatürk silüetli üç yüzük tasarladıklarını söyleyen Belhan, buna bir albayın itirazını aktarıyor:
'Bir albay, yakın çevresindeki subayları farklı bir yüzük tasarımı işine soyundurmuştu. Yaptıkları çalışma neticesinde tasarımlarını yayımladıklarında bir husus hemen dikkatimi çekmişti. Bu yüzüklerde ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik hiçbir iz yoktu. Bu tarz yüzüklerden de yeni nesil kurmaylardan (tarikatçıları kastediyor) epey bir alan olmuştu. (…) Bu albayla belli bir süre aynı yerde çalışma durumum olmuştu. Bu albay ne mi demişti bana: Alnı secdeye değen adamdan zarar gelmez. (…) 15 Temmuz’dan sonra ‘Komuta ve Kurmay Eğitimi’nde farklı grup ve tarikatlarla bağlantılı subayların bu eğitimde yer aldığını, normal IQ seviyesine sahip herkes görüp anlayabilirdi.'
'Yüzük' tartışması dikkat çekti: '15 Temmuz sonrasında dini gösteriler TSK'da öyle hale gelmiş ki...' - Resim : 1
(Tarikatçıların istemediği yüzük)
HACCA GİDİYORUM YAZISI
Belhan, tarikat yüzüğü tasarlayan albayın sonrasında kritik bir göreve getirildiğini söylüyor.
15 Temmuz sonrasında, dini gösteriler TSK’de öyle hale gelmiş ki...
Geçenlerde Cumhuriyet’te okuduğumuz TSK’ye hac kontenjanının daha şaşırtıcı olanını anlatıyor:
'Bir gün plan subayım, bir askeri ataşemizden gelen mesajla birlikte yanıma geldi. Mesajdaki üslup daha önce hiç tanık olmadığım tarzda bir izin mesajıydı. Asya kıtası dışında bir yerde görev yapan bu ataşemiz, iznini Suudi Arabistan’da geçirmek istiyordu. Bu izin talebinde hiçbir sıkıntı yoktu. Suudi Arabistan’la ilgili de herhangi bir kısıtlama yoktu. Alışılmış şekilde bir izin talebi yapılsa durum gayet normal olurdu. ‘Yıllık iznimi hac farizamı yerine getirmek maksadıyla Suudi Arabistan’da geçirmek istiyorum’ diye yazmıştı. Yapacağı ibadeti Genelkurmay Karargâhı’na bildirmesini yadırgamıştım.'
Belhan’ın anlattığına göre bu isim de kritik bir göreve getirildi... (...)"